Cumhuriyet Bayramı 2024

Perpa Cumhuriyet Bayramı 2024

Cumhuriyet Bayramı 2024 Perpa’da 28 Ekim Pazartesi günü saat 12:00’de törenle kutlandı. Törene A ve B Blok başkanları, yönetim kurulu üyeleri, çalışanlar ve Perpalılar katıldılar.

Cumhuriyet Bayramı töreninde Atatürk Büstüne çelenklerin konulması, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardıdan  PERPA.TV yöneticisi Anı Sağkan’ın açılış konuşması ile devam edildi.

Anı Sağkan’nın açılış konuşması;

Sayın başkanlarım, saygı değer yönetim kurulu üyeleri, sivil toplum kuruluşlarının değerli yönetici ve temsilcileri, kıymetli Perpalılar ve basınımızın güzide temsilcileri, hepinizi saygıyla selamlıyoruz. 

Cumhuriyetimizin 101. Yılını kutladığımız 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı törenimize hoşgeldiniz.

Bir çocuğun kalp kırıklığı. 

Bütün hikayeler böyle başlar. Masum kalbe saplanan hançer gölgeyi besler. Çocuk büyüdükçe kibir, hırs, öfke de büyür. Birbirimizi sarmazsak, birbirimizi anlamazsak, birbirimizi itersek hem kendi içimizde hem de dünya’da gölgelerin hükmünde yaşamaya mahkum oluruz.

Mustafa Kemal Atatürk, silah arkadaşları ve kurtuluş savaşına katılan atalarımız gölgeye yenilmeyenlerdi. Karanlıktan korkmadılar. Manipülasyona kanmadılar, zorbaya boyun eğmediler.

“Biz kimsenin düşmanı değiliz! Yalnız insanlığın düşmanı olanların düşmanıyız” diyen büyük liderimiz Mustafa Kemal Atatürk insan olmanın ne olduğunu ve kurulan Türkiye Cumhuriyeti’nin insanlık için önemini birçok defa dile getirmiştir. 

“İnsanları mutlu edeceğim diye onları birbirine boğazlatmak, insanlıktan uzak ve son derece üzücü bir sistemdir. İnsanları mutlu edecek tek yol, onları birbirlerine yaklaştırarak, onlara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı maddî ve manevî gereksinimlerini temine yarayan hareket ve enerjidir. Dünya barışı içinde insanlığın gerçek mutluluğu, ancak bu yüksek ülkü yolcularının çoğalması ve başarılı olmasıyla mümkün olacaktır” demiştir.

Zor şartlar altında kurulan cumhuriyetimiz, döneminin ve her dönemin don kişotu olarak değirmenlere meydan okuyacağını “yurtta barış, dünya’da barış” vizyonu ve misyonu ile bütün dünyaya en başından ilan etmişti. 

Daha önce demokrasinin, yönetmenin ne olduğunu bilmeyen, yüzyıllar boyu sadece yönetilmiş ve aç kalmış halkın akıl oyunlarına kanması, siyasi ya da ekonomik çıkmazlara düşmesi doğaldır. Ancak artık demokrasimiz çocuk değil. 101 Yaşındayız! Hatalardan alınan derslerin önemini bilerek, aynı hataya tekrar düşmeden, kışkırtmalara gelmeden, iyi niyetimizi kaybetmeden, birliğimizi bozmadan ilerleyecek ve dünyaya yine ilham vereceğiz. 

Türkiye dünya’nın denge noktasıdır. Bizim koşullarımız sadece Türkiye’yi değil dünyanın birçok ülkesini de etkiliyor. “Yurtta barış, dünya’da barış” biz insan oldukça, el ele tutuşup dik durdukça hiçbir karanlık plan, yükselmemize, vizyonumuzu ve misyonumuzu yerine getirmemize engel olamaz. 

Çünkü burası Anadolu, burası güneşin ülkesi. Ve güneş balçıkla sıvanmaz.

Yaşasın Hür ve Bağımsız Türkiye Cumhuriyeti!  

Perpa A Blok Başkanı Hasan Sezgin’in konuşması;

Değerli Konuklar,

Sayın Perpa Ticaret Merkezi B Blok Yönetim Kurulu Başkanı ve yönetim kurulu üyeleri, Sevgili Perpalılar,

Kamu kurum ve kuruluşlarının değerli temsilcileri, Hepiniz hoş geldiniz.

Ulu önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün “ Ya istiklal, Ya ölüm” hedefiyle başlattığı kurtuluş savaşı ile kazanılan büyük zafer sonrası Türk ulusunun en büyük kazanımı olan Laik ve Demokratik Cumhuriyetimizin 101. Yılını kutlamanın onurunu ve heyecanını hep birlikte yaşıyoruz.

Bugün, Ulu önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün 101 yıl önce ifade ettiği, Türk milletinin karakter ve adetlerine en uygun olan idare, Cumhuriyet idaresidir.

Cumhuriyet rejimi demek, demokrasi sistemiyle devlet şekli demektir. Devlet teşkilatımızın doğrudan doğruya milletin kendi kendine, kendiliğinden yaptığı bir devlet ve hükümet teşkilatıdır ki, onun adı Cumhuriyet’tir. Artık hükümet ile millet arasında geçmişteki ayrılık kalmamıştır. “Hükümet Millet ve Millet hükümettir” sözleriyle ifade ettiği, bağımsızlık ve özgürlük mücadelesinin en büyük eseri olan Laik ve Demokratik Cumhuriyetimizin 101. yıl dönümünü büyük bir coşkuyla kutlamak üzere bir aradayız. Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun!

Cumhuriyet,

Büyük Önder Atatürk’ün, asla kabul etmediği, Osmanlı imparatorluğunun günü kurtarmak ve yok oluşu ilan etmek adına müttefik devletlerle imzalamak zorunda kaldığı, Mondros ve Sevr antlaşması ile yok sayılan bir milletin var olma mücadelesidir, yaşam mücadelesidir, bütün olumsuzluklara rağmen hayata geçirilen bir bağımsızlık nişanıdır. Hepinizin bildiği gibi 30 Ekim 1918 tarihinde imzalanan Mondros antlaşması Osmanlı ordusunun silah bırakmasını emreder.

Bu nedenle, Cumhuriyet Anadolu’da yazılan son büyük destandır. Bu destanı yazmak, Atatürk ile silah arkadaşlarına nasip oldu. Bu destanın adı da, Bağımsız, Laik, Demokratik Türkiye Cumhuriyetidir…

Cumhuriyet Nedir?

• Cumhuriyet – Laikliktir (Özgürlüktür)
• Cumhuriyet – Egemenliktir.
• Cumhuriyet – Halkçılıktır (Eşitliktir)
• Cumhuriyet – Devletçiliktir. (Özgür Ekonomidir)
• Cumhuriyet – İnkılapçılıktır. ( Yeniliktir )
• Cumhuriyet – Milliyetçiliktir. (Bağımsızlıktır)

Cumhuriyet,

Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının önderliğinde, aziz milletimizin kararlılığı, inancı ve fedakârlığıyla kurtuluş ve kuruluş mücadelesidir. Bu zafer, tarihin en zor dönemlerinden geçen bir milletin, bağımsızlık tutkusunu, hür iradesini ve çağdaş medeniyetler seviyesine ulaşma azmini tüm dünyaya gösterdiği bir dönemin zaferidir. Cumhuriyet, sadece bir yönetim biçimi değil; milletimizin bağımsızlık, demokrasi, eşitlik ve özgürlüğe olan inancının bir simgesidir.

Cumhuriyet, Mazlum milletlerin umududur.

Cumhuriyetin ilanı, 

Türk milletine birey olma hakkı vermiş, demokrasinin temellerini atmış ve ülkemizi çağdaş, laik ve sosyal bir hukuk devleti yapma yolunda büyük bir adım olmuştur. Bu değerler, bugün de Türkiye Cumhuriyeti’nin temel taşıdır ve bizlere büyük sorumluluklar yüklemektedir. Cumhuriyetin bizlere kazandırdığı hak ve özgürlükleri korumak, geliştirmek ve gelecek nesillere aktarmak en büyük görevimizdir.

Bugün nedendir bilinmez ama hala Anayasa’nın ilk dört maddesi tartışılıyor hangi üst akla hizmet etmek içindir bilmiyorum fakat, Anayasa’nın ilk dört maddesine göz atmakta fayda var diye düşünüyorum.

Madde 1. Türkiye devleti bir Cumhuriyettir.

Madde 2. Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir.

Madde 3. Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçedir, Bayrağı şekli kanunda belirtilen, beyaz ay yıldızlı al bayraktır. Milli marşı “İstiklal Marşı’dır”. Başkenti Ankara’dır.

Madde 4. Anayasanın birinci maddesindeki Devlet şeklinin Cumhuriyet olduğu hakkındaki hüküm ile ikinci maddesindeki Cumhuriyetin nitelikleri ve üçüncü maddesi hükümleri değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez.

Bu kadar açık hükmü tartışmaya açmanın sebebini anlamış değilim, Devletin ve Milletin bölünmez bütünlüğünün teminatı olan bu dört madde mutlaka korunmalıdır. Aksi takdirde komşu ülkelerin akıbetini yaşamak zorunda kalacağız. Unutmayınız ki, fare ısıracağı yeri önce üfleyerek uyuşturur sonra ısırır.

Bugün; tarihinde Mustafa Kemal Atatürk gibi bir değere sahip olma şansına erişemeyen ülkelerin düştüğü durumu görüyor ve sonuçlarından etkileniyoruz. Yarım asır önce modern yaşam biçimiyle öne çıkan ülkelerin vatandaşları, bugün emperyalizmin elinde; etnik, dini, siyasi, sosyo- kültürel nedenlerle bölünüyor, ayrıştırılıyor, vatanlarından göç etmeye zorlanıyorlar. İşte tamda bu nedenle Anayasanın ilk dört maddesi çok önemli.

Cumhuriyetin ve Demokrasinin ne olduğunu öğrenmek ve görmek için Ortadoğu coğrafyasına ( Irak, Libya, Mısır, S.Arabistan, Afganistan, Suriye, Filistin vb. ülkelere ) bakmak, yeterli olur. Sanırım fazla söze gerek yok. Bu nedenle, bizlere ve gelecek nesillere düşen en önemli görev; Türkiye Cumhuriyeti’nin ülkesi ve Milletiyle, bölünmez bütünlüğünü savunmak, Atatürk ilke ve İnkılaplarını koruyup kollamak, iç ve dış tehditlere karşı duyarlı olmaktır.

Unutmayınız ki; Laik, Demokratik Türkiye Cumhuriyeti bu güzel vatanın bölünmez bütünlüğünün çimentosudur.

Bugün, Cumhuriyetin 101. yılında, milletçe birlik ve beraberlik içinde, Atatürk’ün “En büyük eserim” dediği Cumhuriyetimizi sonsuza dek yaşatma kararlılığımızı bir kez daha ifade ediyoruz. Cumhuriyetin kazanımlarını ileri taşımak, ülkemizi daha güçlü ve refah bir gelecek için hazırlamak her birimizin sorumluluğudur.

23 Ekim’de Ankara, TUSAŞ’ a yapılan hain terör saldırısı başta olmak üzere bütün terör saldırılarını lanetliyor şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum yaralılarımıza acil şifalar diliyorum.

Bu vesileyle, Cumhuriyetimizin kurucusu Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, silah arkadaşlarını, aziz şehitlerimizi ve gazilerimizi rahmet, minnet ve saygıyla anıyor; 29 Ekim Cumhuriyet Bayramımızı kutluyorum.

Yaşasın Cumhuriyet!

Yaşasın Tam Bağımsız Türkiye,

Ne mutlu Türküm diyene…

Saygılarımı sunuyorum…

Perpa B Blok Başkanı Atakan Yücel’in Konuşması;

Değerli Perpalılar,

Cumhuriyetimizin 101. yılını büyük bir gurur ve coşkuyla kutlamak için toplandık. Bu anlamlı günde, ülkemizin bağımsızlık mücadelesini veren, canlarını hiçe sayarak Cumhuriyetimizi kuran Gazi Mustafa Kemal Atatürk, silah arkadaşları, şehit ve gazilerimizi bir kez daha rahmet ve minnetle anıyorum. Onların bizlere emanet ettiği Cumhuriyet, sadece bir yönetim biçimi değil, aynı zamanda ulusal bağımsızlığımızın, birlik ve beraberliğimizin simgesidir. Atatürk’ün “Egemenlik, kayıtsız şartsız milletindir” sözü, işte tam da bu ruhu ifade etmektedir.

Cumhuriyet, milletimizin ortak iradesi ve büyük fedakârlıklarla elde ettiği en büyük zaferlerden biridir. Kurtuluş Savaşı, bu milletin özgürlüğüne olan sarsılmaz inancının ve bir araya gelerek imkânsızı başarma azminin simgesidir. O karanlık günlerde, işgal kuvvetleri ülkemizi dört bir yandan kuşatmışken, halkımızın umudu tükenmemiş, özgürlüğe olan inançlarından asla vazgeçmemişlerdir. Yoksulluk, yokluk ve ağır şartlar altında yürütülen bu mücadele, milletimizin ne kadar büyük bir dayanışma ruhuna sahip olduğunu göstermiştir.

Antep Savunmasında işgal kuvvetlerini durduran Şahin Bey, zorlu kış koşullarında kağnısıyla cepheye mermi taşırken donarak şehit olan Şerife Bacı, ağır yaralı savaşmaya devam edip “Vatanın selameti için bir Ali değil bin Ali feda olsun!” diyerek şehit düşen Ali Çavuş,  Kurtuluş Savaşımız her cephesinde yüzlerce, binlerce kahramanlık destanı yaratmıştır. Her bir şehit öyküsü, milletimizin bağımsızlık uğruna neleri göze aldığını göstermektedir. İşte bu inanç ve kararlılıkla, milletimiz özgürlük mücadelesini zaferle taçlandırmıştır. 

Penceremizden baktığımızda güneşi esirgemiyorsa gökyüzü, binlerce kahramanımız bu günlerin bedelini ödediği içindir.  Minnettarız.

Emperyalizme karşı o günün şartlarında büyük bir mücadele veren  Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları bütün dünyaya yurt savunması anlamında örnek olmuşlardır. Ya bağımsızlık ya ölüm uğruna emperyalist güçlere karşı yurdumuzu ve vatanımızı işgal altından kurtarmışlardır. Sultan Alparslan’ın 1071 yılında Malazgirt’e bizlere yurt olarak kazandırdığı Anadolu topraklarını, Fatih Sultan Mehmet’in   fethettiği İstanbul’u savunmak ve korumak bu milletin asli borcudur. 

Aynı Emperyal güçler Ortadoğu‘da işgalci politikalarına devam etmektedirler. Son Dönemlerde Gazze’de yaşanan büyük trajediyi ve toplumun belleğinden uzun yıllar silinmeyecek bu vahşeti lanetliyoruz. Aynı güçler hala ülkemiz toprakları üzerinde projelerini hayata geçirmek için var güçleri ile çalışmaya devam etmektedirler. Türk milletinin asli görevi vatanın her karış toprağında birlik beraberlik ve kardeşliğimizi her daim diri tutmak, bilgi, teknoloji ve savunma sanayisinde büyük adımlara imza atmaktır. Ayrıca yakın tarihimiz bu milletin en büyük gurur ve umut kaynağıdır. Muhtaç olduğumuz kudret damarlarımızdaki asil kanda mevcuttur. 

Bugün bizlere düşen görev, o büyük mücadeleyi unutmadan, Cumhuriyetimizi daha da ileriye taşımaktır. Atatürk’ün dediği gibi, “Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır.” Cumhuriyet, sadece geçmişimiz değil, aynı zamanda geleceğimizdir. Bizler de birliğimizi, beraberliğimizi ve bağımsızlık ruhumuzu her daim koruyarak, bu kutsal emaneti gelecek nesillere en güçlü haliyle bırakmalıyız. Bunu başarmanın yolu, Cumhuriyetin değerlerine sıkı sıkıya bağlı kalmak ve milletimizin ortak iradesini her zaman en üstte tutmaktan geçmektedir.

Cumhuriyetimizin kuruluşundan bu yana geçen 101 yılda, ülkemiz pek çok zorlukla karşılaştı. Ancak, Cumhuriyetin temelinde yatan demokratik değerler ve halkımızın birlik ruhu sayesinde her seferinde güçlenerek ayağa kalktık. Bugün Türkiye, sadece bölgesinde değil, dünya sahnesinde de önemli bir aktör haline gelmiştir. Bunu mümkün kılan, Cumhuriyetimizin bize sağladığı özgürlükler, demokrasimiz ve bağımsızlık ruhumuzdur. 

Cumhuriyet bizlere atalarımızın emaneti, çocuklarımızın mirasıdır. 

Cumhuriyet’e sahip çıkmak üretmektir, 

Cumhuriyete sahip çıkmak bilgi ve teknolojide gelişmektir.

Biz Türkiye esnafı, iş insanları olarak ülkemizi kalkındırmak ve Cumhuriyetimiz için ne kadar önemli olduğumuzu biliyoruz. Ne olursa olsun sorumlulukla her sabah işyerlerimizi açtık, açmaya devam edeceğiz. Ahilik geleneğiyle kuşanmış Türkiye esnafının ekmek tekneleri, dev ekonomi donanmasının yılmaz askerleridir. Biz Perpalılar, Cumhuriyet kazanımlarını korumak ve daha ileriye taşımak için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz. 

TUSAŞ’a düzenlenen hain terör saldırısını lanetliyorum. Şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum.

Son Olarak Bu anlamlı günde bir kez daha Cumhuriyetimizi gururla selamlıyor, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, bu toprakları vatan yapan tüm kahramanlarımızı rahmetle anıyorum. 

Teşekkürler, Saygılar

PERPA FAALİYETLER

PERPA HABERLERİ

PERPA FACEBOOK

PERPA ANA SAYFA  

PERPA İLETİŞİM