Yazılar

Tekrar kullanılabilir roketler

Tekrar kullanılabilir roketler

Tekrar kullanılabilir roketler uzay medenciliğinin yolunu açacak

Tekrar kullanılabilir roketler

Tekrar kullanılabilir roketler

Tekrar kullanılabilir roketler

Space X şirketinin çalışmalarını, tekrar kullanılabilen Falcon serisi roketleri ve uzayın geleceğini değerlendiren Prof. Dr. Orhan Gölbaşı, tekrar kullanılabilir roketlerin uzay madenciliğini mümkün kılacağını ifade etti.

Tekrar kullanılabilir roketler üzerinde çalışan Space X uzay şirketi en son geliştirdiği ‘Falcon Heavy’ roketi deneme testlerinde başarısızlığa uğradı. Ünlü girişimci Elon Musk’ın sahip olduğu şirket ‘tekrar kullanılabilir’ uzay araçları üzerinde çalışarak uzay görevlerinin ucuzlamasını amaçlıyor.

Uzay Madenciliği

Uzay Madenciliği

Space X şirketinin çalışmalarını ‘heyecan verici’ olarak değerlendiren İstanbul Aydın Üniversitesi Gök Bilimleri Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Orhan Gölbaşı, “Tekrar kullanılabilir roketler sayesinde uzay sivilleşecek ve gezegenler arası yolculuklar olası hale gelecek” diye konuştu.

Tekrar kullanılabilir roketler uzayı ulaşılabilir kılacak

Tekrar kullanılabilir roket teknolojisinin yakın gelecekte yaygınlaşacağını belirten Prof. Dr. Orhan Gölbaşı, “Space X şirketinin geliştirdiği Falcon serisi roketlerin en büyük özelliği tekrar kullanılabilmesi. ABD’nin Ay görevleri için kullandığı Saturn V roketleri tüm yüküyle birlikte 3 bin 100 tonluk bir ağırlığa ulaşıyordu.

Space X

Space X

Görev dönüşünde yalnızca 500 kilogramlık bir ağırlık dünyaya geri dönüyordu. Tekrar kullanılabilir roketlerle kaybedilen araçlar her uçuşta yenilenmeyecek böylece uzay görevlerinin maliyeti hatırı sayılır bir şekilde düşecek. Ucuzlayan görevler uzayı sivilleştirecek, gezegenler arası yolculukları olası hale geçirecek ve en önemlisi uzayı ulaşılması zor olmaktan çıkaracak” dedi.

“SİVİL KURULUŞLAR UZAYA AÇILMAYA BAŞLADI”

Elon Musk

Elon Musk

Elon Musk’ın kurduğu Space X şirketiyle uzay alanında çalışan sivil kuruluşların çoğaldığını belirten Prof. Dr. Gölbaşı, “ABD’de sivil kuruluş ve firmalar bu konuda çok etkin. James Webb adlı kişi de 6.5 m ayna çaplı bir uzay teleskopunun finansmanını sağlıyor.

Bunun için milyarlarca dolar harcayacak. Bu teleskopun başında da Prof.Dr. Feryal Özel isimli bir Türk kızımız var. Bu alanda NASA’da görev yapan tek Türk bilimkadını olma özelliğini de koruyor.  2020 yılında işletime girmesi planlanan bu teleskop ile kara deliklerin olay ufkunun fotoğraflanacağı düşünülüyor.

Uzayın geleceğini gören iş adamları bu alana yönelmeye başladı. Ülkemizde uzay çalışmalarının geleceğini henüz kavrayan bir iş adamı yok. Umarım ileride olur” şeklinde açıklamada bulundu.

“UZAY MADENCİLİĞİNİ MÜMKÜN KILACAK”

Tekrar kullanılabilir roketlerin bir diğer amacının da ‘gezegenler arası yolculuğu imkânlı kılmak’ olduğunu açıklayan Prof. Dr. Gölbaşı, “Space X şirketinin misyonlarından biri de Mars’a yapılacak bir yolculuğu imkânlı kılmak.

Mars’ı dünyalaştırma projesi Amerikan Uzay ve Havacılık Dairesi (NASA) tarafından ciddiye alınan ve üzerine çeşitli araştırmaların yapıldığı bir proje. Tekrar kullanılabilir roketler Mars görevlerinin ‘ulaşım’ ayağını sağlamak için geliştiriliyor.

Ayrıca çeşitli gök cisimlerinde bulunan değerli madenlerin çıkartılması ve dünyaya getirilmesi gelecekte olası görünüyor. Tekrar kullanılabilir Falcon roketleri bu madenlerin gezegenimize getirilmesinde büyük rol oynayacak” dedi.

Kaynak

PERPA HABERLERİ

PERPA TİCARET MERKEZİ

PERPA İLETİŞİM

PERPA HABER FACEBOOK

Tesla Motor Elon Musk

Tesla Motor Elon Musk

Tesla Motor Elon Musk

Atatürk tweetleriyle sosyal medyayı sallamıştı Elon Musk kimdir?

Elon Musk

Elon Musk, son günlerin en çok konuşulan ismi oldu. Anıtkabir’deki karesiyle sosyal medyaya damga vuran ve Türkler tarafından da yakın takibe alınan Elon Musk’ın özel yaşamı merak konusu oldu. Peki Tesla’nın CEO’su olarak bilinen Elon Musk kimdir, kaç yaşında?

 

Musk’ın kısa bir süre sonra paylaştığı ikinci fotoğrafta ise Atatürk Mozalesi yer aldı. Musk, fotoğrafın altına İngilizce yazdığı paylaşımda, “Çiçekler koydum. Üç kırık kaburga, delik bir akciğer ve yine de savaştı” ifadesini kullandı.

Dünyaca ünlü iş adamı, Tesla Motor’un CEO’su Elon Musk, Atatürk paylaşımlarıyla Türk sosyal medya kullanıcılarının gönlünü fethetti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmek için Türkiye’ye gelen Elon Musk, Anıtkabir’i ziyaret etmiş ve ziyaretinin ardından iki adet fotoğraf paylaşmıştı. İki fotoğrafına toplamda 1 milyon 200 bin’den fazla beğeni gelmişti.

Tesla Motor

Musk’ın özellikle ikinci fotoğrafında Atatürk için yazdığı “Üç kırık kaburga, delik akciğer ve o yine de savaştı” ifadeleri büyük takdir toplamıştı. Son paylaşımlarıyla adından söz ettiren Elon Musk, uzun süre konuşulacak gibi görülüyor. Peki genç yaşına rağmen büyük bir başarı öyküsü yazan Elon Musk kimdir?

Tesla Motor

Güney Afrika asıllı Amerikalı mühendis, mucit, yatırımcı ve girişimci Elon Musk, 28 Haziran 1971’te doğdu. SpaceX’in kurucusu ve Tesla Motors ile PayPal’ın (orijinali X.com) kurucu ortaklarındandır. SpaceX’te CEO ve baş tasarımcı; Tesla Motors’da başkan, CEO ve ürün mimarı olarak görev yapmaktadır. Musk aynı zamanda SolarCity’nin de başkanıdır.

 

Çocukluğu ve gençliği

 

Musk Pretoria’da Kanadalı bir anne ve Güney Afrikalı bir babanın (Errol Musk) oğlu olarak doğdu. Elon kendi kendine yazılım programlayıp kodlamayı öğrendi. 12 yaşındayken kendi yazdığı Blastar adındaki uzay oyununu yaklaşık $500’a satarak ilk yazılım satışını yaptı.

Bryanston High School’da sekizinci ve dokuzuncu sınıfları geçtikten sonra Musk, Pretoria Boys High School’a geçip oradan mezun oldu. 1988 yılında henüz 17 yaşındayken Güney Afrika ordusunda askerlik yapmamak için evinden ayrıldı: “Askerlik yapmakla ilgili bir sorunum yok, ancak Güney Afrika ordusunda askerlik yapıp siyahi insanları bastırmaya çalışmak bana vakit geçirmek için iyi bir yol gibi görünmedi.” ABD’ye taşınmak istiyor ve şöyle diyordu: “Orası muhteşem şeylerin mümkün olduğu yer.”

Elon Musk

Üniversite yılları

 

1992 yılında, Kingston, Ontario’daki Queen’s University’de iki yıl geçirdikten sonra, University of Pennsylvania’da işletme ve fizik okumak için Kanada’dan ayrlıdı. The Wharton School of the University of Pennsylvania’da anadalını seçip,Ekonomi alanında lisans diploması aldı. Ayrıca University of Pennsylvania, School of Arts and Sciences’dan da,Fizik alanında yan dal diploması aldı.Daha sonra Uygulamalı Fizik ve Malzeme Bilimi alanında doktora yapmak için Kaliforniya’nın Silikon Vadisi bölgesine taşındı. Ancak doktorayı tamamlamadı.

 

Lisans eğitimleri ve Thomas Edison, Nikola Tesla, Bill Gates, Steve Jobs, Walt Disney gibi yenilikçilerden aldığı ilhamla,Musk girmek istediği, “insanlığın geleceğini en çok etkileyecek sorunlardan oluşan” üç alan tespit etti. Bu alanlar internet, temiz enerji ve uzaydı.

Musk 1995’de Stanford’da uygulamalı fizik ve malzeme bilimi alanında doktoraya başladı. Ancak iki gün sonra kardeşi Kimbal Musk’la beraber yeni organizasyonlar için bir çevrimiçi içerik yayınlama yazılımı olan Zip2 projesine başlamak için okulu bıraktı.1999’da, Compaq’ın AltaVista birimi Zip2’yu 307 milyon dolar nakit ve 34 milyon dolarlık hisse senedi vererek satın aldı.

 

Musk 1999 yılının Mart ayında bir çevrimiçi finans ve ödeme servisi olan X.com’un ortak kuruculuğunu yaptı. Ertesi yıl X.com bir 50/50 birleşme anlaşmasıyla  X.com ile aynı büyüklükte bir açık arttırma sistemi olan Confinity’yi bünyesine katarak PayPal’ı oluşturdu. Musk çevrimiçi aktarım, ya da “P2P” teknolojisine olan inancından dolayı alımın organize edilmesinde kilit rol oynadı.Musk’a göre Confinity alt markası X.com içerisinde bir kişiden kişiye ödeme platformu kurulup geliştirilmesinde mutlaka gerekli bir araçtı.Birleşen şirketler önceleri şirket adı olarak X.com’u tercih ettiler, ancak Şubat 2001’de isim değiştirip PayPal Inc. ismini aldılar. Musk PayPal’ın küresel ödeme sisteminde ve X.com’um çekirdek finansal tekliflerinden ayrılmasında yine önemli bir rol üstlenmişti.

 

 

Paypal dönemi

 

PayPal’ın çabuk büyümesi büyük ölçüde Musk’ın internette yayılarak büyüme kampanyasının sonucudur.Ekim 2002’de, PayPal eBay tarafından $1.5 milyarlık hisse senedi karşılığında satın alındı. Satıştan önce şirketin en büyük hissedarı olan Musk PayPal’ın 11.7%’lik hissesine sahipti.

Musk üçüncü şirketi Space Exploration Technologies’i (SpaceX), Haziran 2002’de kurdu.Şu anda bu şirketin CEO’su ve CTO’sudur. SpaceX roket teknolojisinin durumunu ilerletmeye odaklanmış fırlatma araçları geliştirip üreten bir şirkettir. Şirketin ilk iki fırlatma aracı Falcon 1 ve Falcon 9 roketleri; ilk uzay aracı ise Dragon’dur.

 

Tesla Motor Elon Musk

SpaceX, 2011’de kullanımı durdurulan Space Shuttle’ın yerini alan Falcon 9 roketi ve Dragon’un Uluslararası Uzay İstasyonu’na 12 uçuşu için 23 Aralık 2008’de 1.6 milyar dolarlık NASA anlaşmasıyla ödüllendirildi. Başlangıçta Falcon 9/Dragon ‘un kargo taşıma işlevini üstlenmesi ve astronot taşıma işinin Soyuz tarafından yapılması düşünüldü. Ancak SpaceX Falcon 9/Dragon’u astronot taşıma için tasarlamıştı ve Augustine komisyonu da astronot taşımacılığının SpaceX gibi ticari şirketler tarafından halledilmesini önerdi.

Tesla Motor

Musk’a göre uzayın keşfi insanlığın bilincini, korumak için değilse de, genişletmek için önemli bir adımdır.Onun deyişiyle çok gezegenli hayat insan ırkının hayatta kalmasını tehdit eden şeylere karşı bir önlem olabilir. “Bir asteroid veya büyük bir volkan bizi yok edebilir, ayrıca dinozorların hiç görmediği risklerle karşı karşıyayız: mühendislik ürünü bir virüs, yanlışlıkla oluşturulmuş bir mikro karadelik, küresel ısınma ya da sonumuzu getirecek henüz bulunmamış bir teknoloji. İnsan ırkı milyonlarca yıldır evrimleşmekte, fakat son 60 yılda atomik silahlar kendimizi tüketmek için bir potansiyel oluşturdu. Er ya da geç hayatı mavi-yeşil topun ötesine genişletmek zorunda kalacağız – ya da soyumuz tükenecek.” Musk’ın amacı insanlı uzay uçuşlarının maliyetini onda birine indirmektir. SpaceX’i daha önceden sahip olduğu $100 milyon’luk bir servetle kurdu. Şu an hala Kaliforniya merkezli şirketin CEO’su ve CTO’sudur.

Yedi yıl içerisinde SpaceX Falcon fırlatma araçları ailesini ve Dragon çok amaçlı uzay aracını sıfırdan tasarladı. Eylül 2009’da SpaceX’in Falcon 1 roketi özel bir şirket tarafından finanse edilmiş Dünya yörüngesine uydu yerleştiren ilk sıvı yakıtlı fırlatma aracı oldu. NASA, Uluslararası Uzay İstasyonu’na kargo ulaştırılması için özel şirketlerin görevlendirildiği ilk programının bir parçası olmak üzere SpaceX’i seçti.

Tesla Motor

Minimum değeri $1.6 milyar, maksimum değeri $3.1 milyar olan bu anlaşma Uzay İstasyonu’nun kargo alımı ve gönderimine devam eden erişiminin bir mihenk taşı oldu. Bu hizmetlere ek olarak SpaceX’in hedefleri arasında ilk tamamen yeniden kullanılabilir yörüngesel fırlatma aracını oluştururken, aynı anda yörüngesel uzay uçuşu maliyetini on kat azaltıp güvenilirliği on kat artırmak bulunmaktadır. Önümüzdeki yıllarda Musk Uluslararası Uzay İstasyonu’na astronot göndermeye yoğunlaşacaktır, ancak belirtmiştir ki nihai hedefi Mars’ın keşfedilmesini ve iskânını mümkün kılmaktır. 2011’deki bir röportajında 10-20 yıl içinde Mars’a insan göndermeyi umduğunu söylemiştir. 25 Mayıs 2012’de, SpaceX’in Dragon aracı Uluslararası Uzay İstasyonu’na girmiş, ve böylece SpaceX Uluslararası Uzay İstasyonu’na bir araç gönderen ve yanaştıran ilk ticari şirket olarak tarihe geçmiştir.
Tesla’dan flaş Türkiye kararı: Geliyor…

 

Elon Musk’ın sahibi olduğu Space X şirketiyle uzaya gönderdiği otomobilin ardından, Tesla’nın yeni durağı Türkiye olacak. Bu yıl İstanbul’da önce servis kuracak olan şirket, daha sonra showroom açacak.

 

Dünyanın en çok satan elektrikli otomobil markası Tesla’ın ilk etapta Türkiye’de servis kurması planlanıyor.

 

6 AY İÇİNDE HİZMETE ALACAK

 

Vatan Gazetesi’nde yer alan habere göre, Tesla’nın Avrupa merkezi Hollanda (Tesla Motors Netherlands B.V.), İstanbul’un Anadolu yakasında servis alanı arıyor. Şirket, 6 ay içinde servisi hizmete alacak. Serviste ayrıca tanıtım amaçlı olarak 3-4 araç sergilenecek.

 

Tesla 2019’da da İstanbul’da popüler bir mekanda showroom açacak. Tesla Model S ve Model X’e göre daha makul fiyatlı Model 3 ile Türkiye’ye hızlı giriş yapmayı planlıyor.

 

ABD’de fiyatı 35 bin dolardan başlayan Model 3, 1 Nisan 2016’da tanıtılıp 1.000 dolar ön ödemeli rezervasyonla satışa çıktı. Model 3’e 1 ay içinde 400 binden fazla sipariş geldi. ABD’de teslimatlar başlarken, aracın Avrapa’ya gelişi 2018 sonunu bulacak. Model 3’ün Türkiye’de 2019’da satışa çıkması bekleniyor. Fiyatının da yaklaşık 70 bin euro olacağı tahmin ediliyor.

PERPA HABERLERİ   PERPA TİCARET MERKEZİ

 

profesyonel web sitesi oluşturma rehberi

Profesyonel Web Sitesi Oluşturma Rehberi

Profesyonel Web Sitesi Oluşturma Rehberi

profesyonel web sitesi oluşturma rehberi

profesyonel web sitesi oluşturma rehberi

Merhaba, bu yazımızda profesyonel bir web sitesi oluşturmanın aşamalarına değiniyor olacağız. Günümüzde artık bir çok firmadan ucuz maliyetle web sayfası yaptırabiliyorsunuz, ya da hazır sistemlerden 5 -6 adımda sayfanızı kurgulayabiliyorsunuz, burada ki önemli sorun, beklentinizin karşılığını alıp alamadığınız. Şimdi size web sayfası oluşturmak gerekli olan aşamaları anlatıyor olacağım.

Fikir:

profesyonel web sitesi oluşturma rehberi

profesyonel web sitesi oluşturma rehberi

Çalışmanız için fikrinizi belirlemeniz çok önemlidir. Web sayfanızı inşaata benzetebilirsiniz, evinizi inşa ederken fikriniz bu inşaatta çimento olarak düşünebilirsiniz. Yapmak istediğiniz düşündüğünüz her şeyi planlayarak kâğıda dökmeniz yararınıza olacaktır. Her detayı düşünmeniz ve hesap etmeniz gerekmektedir.

Hedef Kitle :

Profesyonel Web Sitesi Oluşturma Rehberi

Profesyonel Web Sitesi Oluşturma Rehberi

Hedef kitle web sayfanız için çok önemlidir. Sayfanıza girecek müşteri portföyü, giren müşterilerin demografik durumu, eğitim durumları kritik değere sahiptir. Bu değerler sayfanızın içeriğinin oluşturmasında baz alınarak hazırlanmalıdır.

Domain/Hosting Seçimi

Profesyonel Web Sitesi Oluşturma Rehberi

Profesyonel Web Sitesi Oluşturma Rehberi

Öncelikle domain ve hosting kavramlarını kısaca açıklayalım. Domain alan adı olarak karşımıza çıkmaktadır. Yani sizi tanımlayacak belli bir uzantısı olan ad takımıdır. Örnek olarak www.webyazilimi.com.tr. Hosting ise domainimizi yayılacağımız bulut sistemi olarak nitelendirebilir.

Domain(Alan adı) seçimi yaparken; dikkat etmeniz gereken bazı konular vardır. Alan adınız işinizle alakalı olmalıdır , alakasız düzeysiz bir alan adı seçmek seo açısından dezavantaj olacaktır. Karakter sayısı olabildiğince az olmalıdır , akılda kalıcı çağrışımlı olması sizin için avantaj olacaktır. Tam olarak net bir açıklama olmasada Google arada tire işaretinin bulunduğu web sayfalarını daha çok indexliyor diye bir söylenti var. Bizde bu konuya katılmaktayız. Örneğin; www.enucuz-website.com.

Hosting seçimi ; yapacağınız işle alakalı seçilmesi daha uygundur. Ortalama tahmini  ziyaretçi, kapasite bunlar göz önüne alınması gereken kıstaslardır. Hosting hizmeti alacağınız firmayı çok iyi seçmeniz lazım bu konuda güzel.net ,natro, isim tescil ’den hizmet alınabilir.

Yazılım Dili Seçimi

Profesyonel Web Sitesi Oluşturma Rehberi

Profesyonel Web Sitesi Oluşturma Rehberi

Yapacağınız/yaptıracağınız yazılımda programlanacak yazılım dilini yazılım firması size sunmayabilir. Her yazılım firması her dilde yazılım gerçekleştirmeyebilir. Özel olarak istediğiniz bir yazılım dili varsa belirtmeniz gerekir. Popüler web yazılımlarında kullanılan yazılım dilleri ASP.NET ve PHP dilleridir. Bana kalırsa tercih konusu mutlaka bu olması gerekir diye belirtebileceğimiz bir yazılım dili yok. ASP.NET Windows tabanlı, PHP Linux tabanlıdır. Hosting seçiminizi bu doğrultuda yazmanız gerekmektedir.

Profesyonel Web Sitesi için SEO

Profesyonel Web Sitesi Oluşturma Rehberi

Profesyonel Web Sitesi Oluşturma Rehberi

SEO kavramı çok geniş bir kavramdır. Kısaca açıklamak gerekirse web sayfanızın arama motorlarına optimize edilmesidir. Sayfanız için yapılacak her şeyi SEO çalışması olarak görebilirsiniz. Bunlardan en önemlisi blog sayfanızın olması, bu sayfanın güncel ve özgün olmasıdır. Google algoritmaları özgünlük üzerine kuruludur. Yüksek sıralaması olan web sitelerinden backlink talep edilebilir.

 

SERGEN TOLGA KÜCE

YAZILIM MÜHENDİSİ

bilgi@webyazilimi.com.tr

www.webyazilimi.com.tr

www.hizmetal.org

PERPA HABERLERİ    PERPA FİRMALARI    PERPA FAALİYETLER   PERPA TİCARET MERKEZİ 

Geleceğin meslekleri

Geleceğin Meslekleri İçin Sahip Olmanız Gereken 5 Süper Yetenek

Geleceğin Meslekleri İçin Sahip Olmanız Gereken 5 Süper Yetenek

Geleceğin meslekleri

Geleceğin meslekleri

İş dünyası değişiyor, ayakta kalabilmek için muhtemelen üniversitede öğrenemeyeceğiniz bazı becerilere sahip olmanız gerekir.

İş tanımınız son 5 yılda oldukça değişti veya şu an sahip olduğunuz meslek, belki de kısa bir süre önce yoktu. Gelecek Enstitüsü’ne (Institute for the Future-IFTF) göre günümüzün ve geleceğin iş yerleri, teknoloji, ekonomi, çevre ve politikadan dolayı oldukça farklı bir hal aldı.

Yetenek yönetimi yazılımı ve sistem sağlayıcısı olan, Gelecek Enstitüsü ile geleceğin becerileri üzerine çalışmalar yapan Cornerstone’un CEO’su Adam Miller, gelişmekte olan iş yerlerinin becerileri bölüştürdüğünü söylüyor ve ekliyor:

“Yüksek becerileri nispeten az barındıran çok büyük bir iş grubumuz var ve bu işlerin birçoğu, gelecekte otomatik hale getirilecek. Diğer taraftan, yüksek teknik beceri gerektiren işlerin önü oldukça açık çünkü bu becerilere sahip yeterince insan yok. Çalışanlar farkında olmasa da, sahip oldukları becerilerin ömrü artık eskisinin yarısı kadar.”

Gelecek Enstitüsü’ne göre, rekabet etmek ve pazarda sağlam bir yere tutunmak istiyorsanız, 5 “süper beceri” konusunda uzman olmalısınız:

1) Geleceğin Meslekleri için Kişisel Marka

Geleceğin meslekleri

Geleceğin meslekleri

Geleceğin Meslekleri İçin Sahip Olmanız Gereken 5 Süper Yetenek

Başarılı olmak, kendinizi diğerlerinden ayıracak özelliklere sahip olmak demektir. Gelecek Enstitüsü’ne göre, kim olduğunuz ve kim olmak istediğinizi tanımlayan kişisel bir markaya ihtiyacınız olacaktır. Bunun için, devamlı bir itibar ve güven oluşturmanız gerekir. Purdue University Global’ın kariyer hizmetleri başkan yardımcısı Jennifer Lasater, kendinizle ilgili oluşturduğunuz izlenimin, kültürüne en uygun olduğunuz işyerini bulmak ve iş arkadaşlarınıza, müşterilerinize ve yöneticinize güven duymanız için çok önemli olduğunu söylüyor.

Sosyal medya varlığınızı ve e-posta adınızı düzenlemek gibi temel adımlarla başlayın. “Görünümünüzün profesyonel, parlak ve ilgilendiğiniz bir organizasyon için uygun olduğundan emin olun.” diyor Jennifer Lasater. Aynı zamanda, bir mentor, danışman veya güvendiğiniz bir arkadaşınızın görünümünüz hakkında vereceği samimi bir geri bildirimin size yardımcı olabileceğini de ekliyor.

London Business School’daki örgütsel davranış profesörlerinden Tammy Erickson ise bu konudaki fikirlerini şöyle bildiriyor:

“Kişisel bir marka oluşturmak, başarılarınızın ve özelliklerinizin farkında olmayı da içerir. Ben onlara ‘rozetler’ diyorum. Bunlar, itibar portföyünüzü oluşturan beceriler. Bu beceriler, finansal bir sihirbaz, güvenilir veya yaratıcı olmanız olabilir. Bunları, geleneksel akademisyenlerin fark edemediği, daha yumuşak, daha niteliksel becerilerle harmanlamalısınız.”

2) Geleceğin Meslekleri için Dijital Kıvraklık

Geleceğin meslekleri Dijital kıvraklık

Geleceğin meslekleri

Geleceğin Meslekleri İçin Sahip Olmanız Gereken 5 Süper Yetenek

Miller, dijital dönüşümün her sektörü etkilediğini ve “makine” ile arkadaşlık kurabilmenin en önemli 5 beceriden biri olduğunu söylüyor. “Teknoloji bir yere gitmiyor ve bir bölüm haline geliyor. Şimdi, bütün dünya, teknoloji dünyası.” diye ekliyor.

İnsanlar, robotlar ve botlardan oluşan ekiplerin nasıl bir araya getirileceğini ve nasıl bir arada çalıştırılacağını bilmeniz gerekiyor. Gelecek Enstitüsü’ne göre, yapay zeka asistanlarınız size kolaylık ve verim vaat edecektir ancak daha fazlasını yapmak ve daha önce yapamadığınız şeyleri başarmak için onların zekasına nasıl dokunacağınızı bilmeniz gerekiyor.

Çalışan değerlendirme çözümleri sağlayıcısı Caliper’ın organizasyonel gelişimden sorumlu başkan yardımcısı George Brough, teknolojiyi ve makineleri benimseyebilme yeteneğinin işlerin yapılabilme yeteneğiyle ilgili olduğunu söylüyor. Brough, gerekli araçları, nasıl kullanılacağını ve hangi durumda hangisinin kullanılacağını bilmenin önemli olduğunu düşünüyor ve bunun için de yeni beceriler edinmek, eksik olduğunuz konularda insanlarla ve makinelerle işbirliği içinde olmak gerektiğini de söylüyor.

3) Network Sahibi Olmak

Ekonomi, iş ve kitle kaynak kullanımı ile birlikte ilerledikçe, kişisel bir beceri grubuna ait olmanız önemli hale gelmektedir. Gelecek Enstitüsü’ne göre, açık, özel veya kamu malları gibi ticaretin birçok farklı türüne hakim olmalısınız ve dünyadaki şekiller değiştikçe, istediğiniz şekillendirmeleri yapmanız için bir tasarımcı gibi düşünmeniz gerekiyor.

Pace Üniversitesi Kariyer Hizmetleri Departmanı müdür yardımcısı Jim Davis, “Bu ortamda kariyer yapmak ve finansal istikrarı korumak için kişisel çevrenize güvenmek önemli bir faktör ve network oluşturmanın yeni bir pozisyon veya iş bulmak için en etkili yol olduğu birçok kez kanıtlanmıştır.” diyor.

Bunu anlamak ve kariyeriniz boyunca network oluşturmak ve networkünüzü geliştirmek için zaman ayırmak, kariyer değişikliği yapma zamanınız geldiğinde, fırsatların ortaya çıkmasına yardımcı olacaktır.

4) Karmaşıklığı Anlamlandırabilmek

Geleceğin Meslekleri İçin Sahip Olmanız Gereken 5 Süper Yetenek

Karmaşıklık, kaos gibi görünebilir ama Gelecek Enstitüsü’ne göre, yeni yollar çizmek için noktaları birleştirmeniz gerekir. Miller, uyum sağlayabilir olmanın, değişime ayak uydurmanızı kolaylaştıracağını ve sahip olmanız gereken yeni yetenekleri kabul etmeniz gerektiğini söylüyor. Değişim konusunda rahat olmalısınız ve yeni beceriler geliştirmeye istekli olmalısınız.

Yönetici Geliştirme Danışmanlığı firması olan Executive Development Associates’in Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Bonnie Hagemann, değişime açık olmanın, büyüme fırsatları aramanıza yardımcı olacağını söylüyor ve en iyi büyüme fırsatının, yalnızca bir üste ilerlemek değil, başka bir rol ya da projede olabileceğini de hatırlatıyor. Aynı zamanda Hagemann, “Bazen yeni bir beceri öğrenmek için bir geri adım atarsınız ve sonra yeniden yükselirsiniz. Kariyer örgüsü yerine, kariyer basamaklarını düşünün.” diye ekliyor.

5) Esnek Olmak

Geleceğin Meslekleri İçin Sahip Olmanız Gereken 5 Süper Yetenek

Kişisel yaşamınızda, esnek olmak genellikle sorunları ve engelleri aşmakla ilgilidir. Charlotte Üniversitesi, Indiana Üniversitesi İşletme Fakültesi’ndeki işletme ve ticaret hukuku profesörü Charlotte Westerhaus-Renfrow, “Bir iş ortamında esnek olmak, engelleri, çözümlere ve fırsatlara çevirmenize yardımcı olur. Bunu yapan çalışanlar çok değerli olur çünkü böylece işyerinde yenilik kültürünü hızlandırırlar. Dönüşüm yapamayan şirketler esnek olmadıkları için başarılı olamazlar.” diyor.

Westerhaus-Renfrow, esnekliği geliştirmenin en iyi yollarından birinin, olumsuz durumları, herhangi bir durumdaki olumlu olasılıklar üzerinde büyük bir etki oluşturmaya odaklamak olduğunu söylüyor, “Kendinizi, destek ve rehberlik edebilecek esnek insanlarla çevreleyin. Esnek insanlar, ilham vermeye ve uyumlu insanlar oluşturmaya eğilimlidir.”

Lasater’a göre, esneklik, herhangi bir meslekte herkes için en önemli özelliktir. “Gerilimler, problemler ve kişisel sorunlar dikkati dağıtıcı ve bunaltıcı olabilir, ancak her seferinde yükselmeyi bilen insanlar harika şeyler yapar” diyor. Lasater, “Bunun için kısa ya da hızlı bir yol yok; eğer yeterince istiyorsanız, ona karşı çalışmaya devam etmelisiniz. ” diye ekliyor.

Elif Özçakmak

İTÜ – İşletme Mühendisliği | Editör @ceotudent

PERPA HABERLERİ   PERPA ANA SAYFA  PERPA İLETİŞİM    ELEKTRİK MALZEMELERİ

Ortak Fiber Geliyor

Ortak Fiber Geliyor

Ortak Fiber Geliyor

Ortak Fiber Geliyor

Ortak Fiber Geliyor. Serbest Telekomünikasyon İşletmecileri Derneği (TELKODER), Türk Telekom, Turkcell, Vodafone ve Türksat’ın fiber altyapı şebekelerini karşılıklı kullanıma açacak anlaşmanın Türkiye’ye fiberde çağ atlatacak önemli bir gelişme olduğunu açıkladı.

Ortak Fiber Geliyor

Ortak Fiber Geliyor

Ülkemizde fiber altyapının yaygınlaşması konusunda yıllardan beri yaşanan sorunlar çözüme kavuşuyor. Serbest Telekomünikasyon İşletmecileri Derneği (TELKODER) ile Türkiye’de en büyük altyapı şebekesine sahip olan Türk Telekom, Turkcell, Vodafone ve Türksat ülkemize fiberde çağ atlatacak bu önemli gelişmenin taraflarını oluşturuyor.

Ortak Fiber Geliyor

Ortak Fiber Geliyor

Tarihi sürece Başbakan Binali Yıldırım ev sahipliği yapacak

24 Mayıs’ta Başbakan Binali Yıldırım, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan’ın katılımıyla Grand Ankara Hotel’de gerçekleştirilecek törende, Türkiye telekomünikasyon devleri kullanılmayan sabit elektronik haberleşme altyapılarını karşılıklı kullanıma açan protokole imza atacaklar. TELKODER Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Ata Arıak, Türk Telekom CEO’su Paul Doany, Turkcell CEO’su Kaan Terzioğlu, Vodafone Türkiye CEO’su Colman Deegan ve Türksat CEO’su Cenk Şen arasında imzalanması beklenen anlaşma, ülkemizin gücüne güç katacak.

Telekomünikasyon sektöründe yer alan şirketler; ülkemizdeki kaynakların etkin ve verimli bir şekilde kullanılması, mükerrer yatırımların engellenmesi, altyapı kapsama alanının genişletilmesi, genişbant internetin yaygınlaşması, kalitenin yükseltilmesi amacıyla fiber altyapılarını karşılıklı kullanıma açıyor.

Fiber altyapı sorunları büyük oranda çözülecek

Protokole imza atıldıktan sonra bir ay içerisinde tarafların kendi aralarında bir kiralama sözleşmesini imzalayacaklarını kaydeden TELKODER Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Ata Arıak, protokolün amaçlarını ve şirketlere sağlayacağı faydaları şöyle aktarıyor: “Tüm paydaşların katılımıyla gerçekleştirilecek çalışmalar fiber altyapı sorunlarının büyük ölçüde çözülmesini sağlayacak. Bu anlaşmanın ilkelerini; yasal veya fiili tekel oluşmasını engellemek, rekabeti geliştirmek, tüm şirketlerin tüm sektör paydaşlarına eşit davranmasını sağlamak olarak sıralayabiliriz. Kararın hayata geçirilmesiyle ilgili şirketler, altyapı kiralamalarından uzun vadeli güvenceli bir gelir elde etme imkânı bulacak, yeni altyapı kazılarıyla zaman kaybetmeyecekler, fiber altyapı kurmakta yaşadıkları sorunlar en aza indirilecek. İmzalanacak protokol kritik yeni gelişmeleri de beraberinde getiriyor. Türk Telekom’un büyük altyapısı süratle fiberleşmeye en büyük katkıyı yapacak. Bunun yanı sıra Türksat’ın altyapısı da 2,5-3 milyon yeni aboneye fiber hizmeti verebilecek. Bu protokolün uygulanmaya başlamasıyla birlikte Kablo TV şebekesi üzerinden diğer işletmeciler de internet hizmeti verebilecekler”.

Sabit ve mobil internet hızlanacak, 5G’nin önü açılacak

Yaşanan tüm bu gelişmeler hakkında TELKODER Başkanı Yusuf Ata Arıak, “Bizim diğer gelişmiş ülkelerden bir eksiğimiz yoktu, sadece işin organize edilmesi yönünden bir eksiğimiz vardı. TELKODER olarak bu eksikliği giderme çabalarımızın sonuca ulaştığını görmüş olmaktan son derece memnunuz. Bu doğrultuda elektronik haberleşme altyapımızın hızla gelişeceğine inanıyoruz. İlgili kararların uygulanmaya başlamasıyla ülkemizde sabit ve mobil internet hızlanacak, sabit ve mobil şebekelerde yaşanabilecek olası sorunlar önlenmiş olacak. Ayrıca önümüzdeki yıllarda hizmete girmesi beklenen 5G’nin önü açılmış olacak” dedi.

PERPA HABERLER    ANA SAYFA    PERPA İLETİŞİM     TELKODER

Geri dönüşüm devrimi

Çok yakında atıklarda geri dönüşüm devrimi geliyor

Geri dönüşüm devrimi

Geri dönüşüm devrimi

Geri dönüşüm devrimi

Son yıllarda atıklarda geri dönüşüm devrimi yaşanıyor. Bilim insanları, plastik, naylon gibi petrol türevli atıkların geri dönüşümü konusunda ilginç yöntemler geliştiriyorlar. Bazı ülkeler ülkedeki çöpün neredeyse tamamını geri dönüştürmeye başlamışlar.

Japonya’da yıllar önce bir bakterinin PET malzemeleri yiyerek beslendiği keşfedildi. Bu keşif üzerine çalışan bilim insanları tüm plastik atıkları yok edebilecek bir enzim üzerinde çalışma yürütüyorlar. Okyanuslara dökülen petrolün bazı bakteriler tarafından tüketildiği anlaşıldı.

Geri dönüşüm devrimi

Geri dönüşüm devrimi

Tüm bu gelişmeler olumlu görünsede çalışmaların endüstriyel düzeyde uygulamasına henüz çok uzağız. Bu konuda İsveçin başardığı atıkların % 95’e varan oranda atıkların geri dönümü proje ve uygulamaları dikkat çekiyor.

Önümüzdeki 10 yıl içinde petrol türevli plastik atıklara bir çözüm bulunmaz ise okyanuslardaki canlılığın hızlıca yok olacağı düşünülüyor. Bu durumda İsveç’in uyguladığı geri dönüşüm projelerini dikkatle incelemek gerekiyor.

Konu ile ilgili çeşitli kaynaklardan derlediğimiz bilgileri bir dosyada toparladık.

Geri dönüşüm devrimi

Geri dönüşüm devrimi

Geri dönüşüm devrimi

Plastiği çözen enzim geliştirildi

Ideonella sakaiensis

Ideonella sakaiensis

Yaşasın Ideonella sakaiensis

Bilim insanları, doğada çözünmeyen ve kirliliğe yol açan plastikleri çözebilecek bir enzim geliştirdi.

Plastik şişelerde kullanılan PET’lerin doğada çözünmesi yüzlerce yıl sürebiliyor. Fakat PETase adlı enzim sayesinde plastikleri birkaç gün içinde çözündürmek mümkün olabilir.

Geri dönüşüm devrimi

Geri dönüşüm devrimi

Bu plastik geri dönüşümünde bir devrim yaratarak plastiklerin daha verimli bir şekilde yeniden kullanılmasını sağlayabilir.

Japonya’da bir çöplükte keşfedilen enzim, doğada da PET “yiyen” bir bakteri tarafından salgılanıyor. Ideonella sakaiensis adlı bakteri, plastik yiyerek ürettiği enerjiyle hayatta kalıyor.

Araştırmacılar bu türü liman kenti Sakai’de bir plastik geri dönüşüm tesisinde 2016 yılında bulmuştu.

Geri dönüşüm devrimi

Geri dönüşüm devrimi

Sahildeki plastik şişeler

Araştırmada yer alan Prof. John McGeehan, plastiğin yalnızca 50 yıldır doğada büyük miktarlarda var olduğuna dikkat çekerken bu sürenin bir bakterinin evrim geçirmesi için kısa bir süre olduğunu söyledi.

PET’lerin dahil olduğu plastik grubu olan polyesterler doğada da oluşuyor.

Portsmouth Üniversitesi’nden Prof. McGeehan bu polyesterlerin bitki yapraklarını koruduğunu, bakterilerin de milyonlarca yıldır bunları yemek için evrimleştiğini, fakat bu polyesterlerden PET yemeye geçmelerinin beklenmedik bir hızda yaşandığını belirtti.

Bilim insanları PETase enziminin nasıl çalıştığını çözdükten sonra küçük eklemelerle bu enzimi daha verimli hale getirdi.

Geri dönüşüm devrimi

Geri dönüşüm devrimi

PETase molekülü

Araştırmacılar PETase’nin detaylı modeli üzerinde nasıl geliştirmeler yapabileceklerini bulmaya çalışıyor

Bu durum, PETase’nin evriminin tamamlanmadığını, 50 yıllık kısa süre içinde bu kadar evrimleşebildiğini gösteriyor.

Araştırmacılar enzimi PET’e alternatif olarak geliştirilen bitki tabanlı PEF plastiğinde denediğinde bir sürprizle daha karşılaştı: PETase, PEF’leri daha başarılı bir şekilde çözüyordu.

Geri dönüşüm devrimi

Geri dönüşüm devrimi

Prof. McGeehan, mevcut geri dönüşüm tesislerinde polyesterlerin her geri dönüşümde kalitelerinin düştüğünü, bir süre sonra kullanılamaz hale geldiğini fakat PETase’nin plastiği temel yapı taşlarına ayrıştırarak daha iyi bir geri dönüşüm sağlayacağını söyledi.

Enzimin endüstriyel seviyede üretilmesi içinse en az birkaç yıla ihtiyaç var. Bunun için PET’i daha hızlı çözebilen bir hale getirilmesi gerekiyor.

“Portsmoth Üniversitesi’nde yürütülen araştırmada doktora öğrencileri ve hatta lisans öğrencileri de yer alıyor.

Laboratuvarlarını ziyaret ettiğimde, duydukları heyecanın bulaşıcı olduğunu fark ettim.

Geri dönüşüm devrimi

Geri dönüşüm devrimi

PET’i geliştirmek zeka isteyen bir mühendislikti ve şimdi onu tekrardan çözmenin yolunu bulmuş olmaktan ötürü çok mutlular. Plastik kirliliği tehdidiyle büyüyen bu insanlar bu sorunu çözmek için büyük motivasyona sahip.

Fakat bu enzimi gerçek hayatta kullanılır hale getirmek için de büyük çaba gerekecek.

Bu enzimi ucuz bir şekilde üretebilmek aşılması gereken engellerden biri, diğeri ise bunu endüstriyel seviyede kullanabilmek.

Bu “hızlandırılmış bilimin” bir örneği. Bir bakteri türü yalnızca birkaç on yıl içinde plastik yiyerek hayatta kalacak şekilde evrimleşti. PET’leri çözen enzimi ise yeni keşfedildi.

Şimdi elimizde bu enzimin bilim insanları tarafından daha da geliştirilmiş hali var. Plastik kirliliği kriziyle mücadelede bunun gibi bir gelişme hayati öneme sahip.”
David Shukman, Bilim Editörü

Geri dönüşüm devrimi

Geri dönüşüm devrimi

Petrol yiyen bakteriler okyanusları kurtarabilir mi?

ALCANIVORAX BORKUMEMSIS

Petrol ve petrol ürünlerinin çevreye zararları saymakla bitmiyor. Çoğunlukla kazalar sonucu yaşanan petrol sızıntılarıyla mücadele için, bilim insanları yeni yöntemler üzerinde çalışıyor. Petrol yiyen bakteri türleri üzerinde çalışan araştırmacılar, bu mikro-organizmaların okyanusları temizleyebileceğini söylüyor.

Petrol yiyen bakteriler okyanusları temizleyebilir mi?

Kanada’nın Quebec Üniversitesi araştırmacıları petrol yiyen bakteriler üzerinde yıllardır yapılan araştırmaların parlak sonuçlar verdiğini açıkladı.

Geri dönüşüm devrimi

Geri dönüşüm devrimi

Dünya okyanuslarının bazı bölgelerinde yaşanan petrol sızıntılarının kendi kendine yok olduğunu gören araştırmacılar “Alcanivorax borkumemsis” adlı bakterinin petrol ve doğalgaz bileşenlerini tükettiğini söylüyorlar.

10 yıldır bu mikro organizmalarla çalışan Kanadalı araştırmacılar bakterinin salgıladığı enzimleri petrol sızıntısına maruz kalmış toprak örneklerine uyguladı. 

Bakterilerin ham petrolün yanı sıra benzen ve tolüen gibi petrol türevlerini de temizleyebildiği ortaya çıktı.

Uzmanlar bakterilerin, petrol sızıntılarının yanı sıra petrokimya tesislerindeki atıkları temizlemek için kullanılabileceğini söylüyor.

Petrol yiyen bakterilerin doğal yaşama herhangi bir zararı olmadığı ifade ediliyor. Dünyanın farklı bölgelerindeki araştırmacılar, bu bakterilerin büyük ölçekte kullanılabilmesi için çalışıyor.

Geri dönüşüm devrimi

İsveç’in çöpte geri dönüşüm devrimi!

Geri dönüşüm devrimi

Geri dönüşüm devrimi

İsveç’in hedefi 2020 yılına kadar sıfır atıklı bir ülke olmak. Bugün ülkedeki evsel atıkların yüzde 99’undan fazlası bir şekilde geri dönüştürülüyor.

ÇEVRE bilinci ve atık yönetimi söz konusu olduğunda, İsveç dünyanın en ileri ülkelerinden biri olarak öne çıkıyor. Ülke neredeyse tüm atıklarını geri dönüştürüyor ve bu süreçte elektrik ve ısı üretiyor. İsveç’in atıklarının yaklaşık yarısı elektrik, bölgesel ısıtma ve uzaktan soğutma için enerjiye çevriliyor.

Hatta Norveç gibi komşu ülkeler İsveç’e para ödeyerek çöp satıyor. Böylece yakma işlemini daha ucuza İsveç’te yaptırarak, ortaya çıkan metal küllerini de geri alıyor. İsveç’in bu “çöp devrimi” başarısını İstanbul’da bir araya geldiğimiz İsveç Başkonsolosu Therese Hyden anlattı. Hyden, geri dönüşüm devriminin evlerden başladığını anlatarak şunları söyledi:

Çöpte devrim formülü“2020’ye kadar sıfır atık hedefleyen bir vizyon ortaya koyduk, bunun arkasında elbette bir strateji ve plan var. Geri dönüşüm doğal olarak gelen bir şey değil. Düzenlemenin, iletişimin, yatırımların ve atıkların geri dönüşüme gönderilmesini sağlayan sistemlerin bulunmasının sonucu. Sıfır atık, artık toplum olarak bizden hiçbir atık veya çöpün çıkmayacağı anlamına gelmiyor. Tam tersine eğilim olarak daha fazla tüketiyoruz ve hala daha fazla atık üretiyoruz.

Elbette bu başlı başına bir sorun ve insanoğlu olarak ürettiğimiz atık miktarını azaltmayı düşünmemiz gerekiyor. Ama diğer önemli şey ürettiğimiz atıklarla nasıl başa çıkılacağıdır. Bunu yapmanın birkaç yolu var: Biri geri dönüşüm, diğeri de atıkları enerji gibi başka amaçlar için kullanmak. Yani çöpten enerji üretimi.”

Çöp bedava

Geri dönüşüm devrimi

Geri dönüşüm devrimi

Hyden, 3 tonluk çöpten elde edilen enerjinin 1 ton akaryakıttan sağlanacak enerjiyle eşdeğer olduğunu belirterek, “Çöpten enerji üretimi ve geri dönüşüm stratejimizde önemli rol oynadı. Çöp her daim var ve bedava. Bu nedenle çöpünüzü değerlendirmek aslında bir yatırım” diyor.

Hyden, İsveç’in çöpü enerjiye çevirirken bir anlamda çöpü altına çevirmiş olduğunu belirterek, “Evet, nüfus olarak çok kalabalık değiliz, 10 milyon kişiyiz. Ancak hane halkları arasında evsel atıklarımızın yüzde 99’unu geri dönüştürüyoruz” diyor.  İsveç’in yolculuğunun bireylerden başladığını vurgulayan Hyden, ‘Çöp Devrimi’nin formülünü şu sözlerle anlatıyor:

“Evden başlayarak çöpleri ayrıştırıyorsunuz, bunu belediyenin sağladığı altyapıyı kullanarak yapabiliyorsunuz. Yaşadığınız yerde her zaman bir çöp toplama noktası oluyor. Dışarıdaki çöp kutuları sadece bir tane değil; teneke kutular, kağıt, evsel atık, cam ve plastik için evinizin hemen önünde ayrı çöp kutularına sahip oluyorsunuz. Zaten çöpler burada ayrılıyor.

Tabii bu sistemi bir gecede kurmadık. ‘Çöpümüze dikkat etmek için zaman harcıyoruz, bu başka birinin işi değil mi’ şeklindeki algıyı kırdık. Bunun da arkasında eskiden beri gelen doğaya erişim geleneği ile çöp ve atık yönetimindeki erken mevzuat ve düzenlemeler var. 

İsveç’te açık havaya erişim hakkı diye bir hak var. Yani İsveç’te herhangi bir doğaya, ormana girme hakkınız vardır ve burada gidip bir piknik veya istediğiniz her şeyi yapabilirsiniz ancak geçerli olan birkaç kural vardır. Bu kurallardan biri, arkanızda çöp bırakmamanızdır. Orada ürettiğiniz çöpleri yanınıza alırsınız, böylece doğada hiçbir iz bırakmamış olursunuz. Bu yüzyıllık bir şey, hala sahip olduğumuz bir gelenek ve şimdi de anayasamızın bir parçası.

Ve bugün, bir parkta çöp attığınız zaman, polisin size gelip para cezası verebileceğine dair yasalarımız var. Ancak, sadece yasalara sahip olmak çözüm değil. Biraz da davranış, zihniyet, tavır ve geleneklerle ilgili… Bu, diğer insanlara bakan bir çocuk olarak öğrendiğiniz bir şeydir, kendi ailenizdeki, kendi toplumunuzdaki sosyal normlardır. Çöpünüzü doğaya değil de çöp kutusuna atmanızı söyleyen bir sosyal norm varsa, o zaman siz de böyle davranırsınız.”

Therese Hyden

Therese Hyden

Teşvik edin

ÇÖP toplamadan geri dönüşüme uzanan sistemin sadece sosyal normlar değil, teşviklere de dayandığını belirten Hyden, “İnsanların geri dönüşüm yapmasını nasıl sağlarsınız? Bunun bir yöntemi geri dönüştürürken karşılığında bir şey almak. Örneğin İsveç’te uzun süredir her türlü plastik ve metal kutuları iade ettiğinizde depozito alabiliyorsunuz.

Bu geri dönüşüm makinelerini İsveç’te herhangi bir gıda dükkanında bulabilirsiniz. Şişelerinizi makineye koyuyorsunuz, karşılığında bir fiş alıyorsunuz ve bunu kasada ödeme yapmak için veya paraya çevirmek için kullanabiliyorsunuz. Hiçbir yerde ortalıkta atılı şişe veya teneke göremezsiniz çünkü birisi bunu toplar ve gidip parasını alır” diyor.

Türkiye’nin çöp potansiyeli

ÇÖPTEN enerji üretmek için Türkiye’de iyi bir potansiyel olduğunu söyleyen Hyden, “Türkiye artan nüfusa, yüksek tüketime sahip. Her yerde çok miktarda ambalaj, plastik kullanımı var. Bu da toplanması gereken önemli bir atık ve çöp kaynağı olduğunu gösteriyor. Elbette bu zaten toplanıyor. Geliştirilmesi gereken ise geri dönüşüm ve atıktan enerji için altyapı.

Türkiye ve İsveç bu alanda işbirliği yapabilir. Geri dönüşümden, hem ısı hem de elektrik sağlayabilirsiniz. Bir şekilde zaten bu çöpten kurtulmanız lazım. Çöp yakmak da tamamen temiz değil, bu nedenle öncelikle mümkün olduğunca tekrar kullanabilmek önem taşıyor. Ama tekrar kullanamayacağınız şeyleri bu sisteme gönderebiliyorsunuz” diyor.

Türkiye’de belediyelerden bunu yapmak için büyük talep olduğunu kaydeden Hyden, “Biz kuzeyde küçük bir ülkeyiz, hayatta kalmak için adapte olmanız gerekiyor. Bu da bu tür değişiklikleri bir tehdit olarak değil, bir fırsat olarak görmemize yardımcı oldu” diyor.
Kaynaklar:
NTV    BBC   Hürriyet

HABERLER   ANA SAYFA

 

Yenilebilir enerjide pahalı dönem bitti

Yenilebilir enerjide pahalı dönem bitti

Yenilebilir enerjide pahalı dönem bitti

Yenilebilir enerjide pahalı dönem bitti

 

Yenilebilir enerjide pahalı dönem bitti

Yenilebilir enerjide pahalı dönem bitti

Deloitte Türkiye Enerji ve Doğal Kaynaklar Endüstrisi Lideri Elif Düşmez Tek, yenilenebilir enerji kaynaklarının maliyetinin artık doğalgaz ve kömür kadar ucuz olduğunu açıkladı. Yani bir zamanlar yenilenebilir enerjinin pahalı olduğu bir dünyadan, ucuz olduğu bir dünyaya doğru hızla gidiyoruz…

REKABETÇİ TEKNOLOJİ

Bu yıl ilk kez Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanı (YEKA) konsepti ile yüksek kapasiteye sahip yenilenebilir enerji santralleri ihalelerinin, yerli ekipman üretimi şartıyla gerçekleştirildiğini anımsatan Tek, “İlk YEKA ihalesi güneş enerjisi sektöründe Konya Karapınar’da gerçekleştirildi. Proje, yerli güneş paneli üretimi ve buna bağlı Ar-Ge ve teknoloji transferi yatırımlarının yapılmasını şart koştu. İhale bin megavat (MW) ölçeğinde güneş enerjisi santrali kurulumu ile birlikte bu santralin ürettiği elektrik için uygulanacak sabit fiyat garantisi üzerinden yapıldı. İhaleyi kazanan fiyat olan 6.99 cent/kWh rekabetçi bir rakam olarak düşünülebilir. Bu fiyat, özellikle maliyet avantajı açısından, güneş enerjisi santralleri için geçerli 13.3 cent/kWh’lik destekleme fiyatı ile karşılaştırıldığında kamuya ciddi kazanım yaratıyor. Güneş YEKA’sının hemen sonrasında benzer bir model ile bin MW kapasitede rüzgâr türbini üretimi şartıyla rüzgâr enerjisi santrali ihalesi yapılmış; kazanan fiyat 3.48 cent/kWh olarak gerçekleşince yenilenebilir enerjinin fiyatının artık kömür, doğalgaz gibi diğer kaynaklar ile rekabet edebilir durumda olduğu görüşü pekişmiştir. Bu fiyatlar Sayın bakanımızın da açıkladığı üzere; artık yenilenebilir enerji kaynaklarının destekleme mekanizmasına muhtaç bir teknolojiden rekabetçi bir teknolojiye dönüşümünü gösteriyor” dedi.

 

EN HIZLI BÜYÜYEN ENERJİ

Yenilebilir enerjide pahalı dönem bitti

Yenilebilir enerjide pahalı dönem bitti

Elif Düşmez Tek, Türkiye’de son 5 yılda yaklaşık yüzde 12.6’lık bileşil büyüme oranıyla yenilenebilir enerjinin, sektördeki son dönemdeki en hızlı büyüyen segmenti ve enerji dönüşümünün en önemli noktası olarak göze çarptığını vurguladı. Yenilenebilir enerjide ortaya çıkan rekabetçi fiyatların yansımasını sadece YEKA ihalelerinde değil, 2017’de düzenlenen rüzgâr lisans kapasite ihalelerinde de gözlemlediklerini dile getiren Tek, “Yenilenebilir enerjinin gelmiş olduğu rekabetçilik seviyesi, söz konusu rüzgâr kapasite ihalelerinde eksi fiyatlarda da yansıma buldu. ‘Eksi fiyat’, teklifi verenin üreteceği enerjiyi piyasa fiyatı üzerinden satarak elde edeceği gelirden ihalede teklif edilen miktar kadarının devlete ödemeyi vaat etmesi, yani piyasa fiyatının da altında bir fiyat ile karlılığını korumayı öngörebilmesi anlamına geliyor. Bütün bu gelişmeler ışığında mevcut destekleme mekanizmasının sona ermesi ile yenilenebilir enerji sektörünün yapısının ve süreçlerinin yeniden tasarlanacağı, destekleme mekanizması değil de lisanslama sürecinin nasıl, hangi kurallara bağlı olacağı konusunun 2018’de ön plana çıkacağını söyleyebiliriz. Sektörün gelişimi için kritik öneme sahip, 2020 sonrası lisanslama mekanizması gibi temel süreçler ile ilgili Yenilenebilir Enerji Genel Müdürlüğü birtakım çalışmalar yapıyor” şeklinde konuştu.

Yenilebilir enerjide pahalı dönem bitti

Yenilebilir enerjide pahalı dönem bitti

Ucuzlayan ekipmanlar ile yatırım maliyetleri düştükçe yenilenebilir enerji sistemlerinin giderek daha cazip hale geldiğini vurgulayan Tek, “Özetle mevcut fiyatlar ve gelecekteki fiyat öngörüleri doğrultusunda, destekleme mekanizması olmaksızın yenilenebilir enerjinin yatırımcı çekme açısından yüksek potansiyele sahip olduğunu söyleyebiliriz. Sektörün heyecanla beklediği 10 kW altı güce sahip çatı güneş enerjisi sistemleri mevzuatının da yakın zamanda yayınlanması bekleniyor” diye konuştu.

 

YERLİ PANELLER CAZİBEYİ ARTTIRACAK

KARAPINAR YEKA kapsamında Türkiye’de kurulacak yüksek ölçekli güneş paneli fabrikası ile rekabetçi fiyata sahip yerli panellerin pazara girebileceğini söyleyen Tek, “YEKA kapsamında üretilecek panellerin ithal panellere veya diğer yerli panellere kıyasla rekabetçi olarak fiyatlanması durumunda yakalanabilecek maliyet avantajı yatırımların cazibesini hem küçük hem de orta ve büyük yatırımcılar için arttırabilecek” dedi.

2018’DE 1 MİLYAR LİRALIK DESTEK

Yenilebilir enerjide pahalı dönem bitti

Yenilebilir enerjide pahalı dönem bitti

2018 yılına dair beklentilerini sorduğumuz Deloitte Türkiye Enerji ve Doğal Kaynaklar Endüstrisi Lideri Elif Düşmez Tek, “Yenilenebilir enerjide beklenen gelişmelerin yanında elektrik arz güvenliğinin güçlendirilmesi amacıyla kapasite mekanizmasının devreye girmesi bekleniyor. Bu mekanizma ile birlikte uzun vadede yeterli kurulu güç ve yedek kapasitenin oluşturulması hedefleniyor. Kapasite mekanizmasında yerli kaynak tüketen santrallere öncelik verilmesi ile birlikte toplamda yaklaşık 19 gigavat (GW) kurulu gücün ilgili mekanizmadan faydalanacağını ve 2018 yılı boyunca sektöre 1 milyar liranın üzerinde bir destek sağlanacağını öngörüyoruz” değerlendirmesi yaptı. Tek, şöyle konuştu: “2018 yılında öne çıkan konulardan biri ise sözleşme süresi biten yap işlet-yap işlet devret (Yİ-YİD) modelli santraller olacak gibi görünüyor. Bu sene içinde toplamda 4.633 MW kurulu gücün TETAŞ ile imzaladığı mevcut kontratı bitecek. İlgili santrallerin bir kısmı EÜAŞ’a devredilecekken bir kısmı da serbest piyasa koşullarına geçecek. Doğalgaz tarafında ise sektörün geleceğinde bir belirsizlik öne çıkıyor. Aralık ayı itibariyle BOTAŞ tarife sistemini değiştirerek elektrik üretim santrallerine tedarik ettiği gazın fiyatını artırdı. Buna ek olarak santrallere sağlayacağı gazın fiyatını kademeli olarak artırmasını bekliyoruz. 2018 yılı için elektrik üretim santralleri ile BOTAŞ arasındaki gaz anlaşmaları yapılmış olmasına rağmen gaz fiyatı belirsizliğini koruyor.”

Kaynak: http://www.hurriyet.com.tr/yenilenebilir-enerjide-pahali-donem-bitti-40696630

PERPA HABERLERİ    PERPA İLETİŞİM   PERPA TİCARET MERKEZİ